azem türel
voice of jahh
26 Şubat 2012 Pazar
Artık Sevemiyorum Çocuk
hiç istemedim senden ötesini
hiç sevmedim ki ben bir başkasını
kimse heyecanlandıramadı ki beni senin kadar
ve biliyormusun hiçkimse , hiçkimse dokunamdı bana..
senin dokunduğun kadar saf , gerçekçi , sabırlı ...
kimse dokunamadı bana senden başka
kimseye seni seviyorum diyemedim
çünkü sen bana aşkın , sevginin nasıl tarifsiz olabiliceğini yaşıyarak öğrettin ..
sevgi hiç olmayacak artık , çok eski bir yolcu kalbimin ön sıralarında ..
yalnızlığı sevmek zorundayım
senin dokunduğun yere kimse dokunamıyor çünki ..
onlar yolcu olmak değil, sürücü olmak istiyorlar
onlar sevmiyor, sadece gidiceğim yere yön vermek istiyorlar .
oysa sen .. oysa sen sadece orada oturup beni izlerdin
onlar izlemiyorlar beni ! sadece ne yapmam gerektiğini söyleyip duruyorlar .
unutursun diyorum , unuttun çoktan ..
çocuk diyorum eğer unuttuysan sıra ayağa kalkma sırası değilmidir ?
her ne kadar denesemde , ne kadar yol kat etsemde sevgiye
hep geride kalıyorum onlardan
hep biten masalın sessiz sonu oluyorum sensiz
avuçlarım terliyor çoğu zaman ,
sanki halen ellerimi sımsıkı tutuyormuşsun gibi
ama kendime geldiğim anda , sen elimi tutan olmuyorsun .
hayallerime giden yolda yolcu oluyorsun arka koltukta
ama ben ne yapmalıyım ?
ne söylemeliyim kalbime ?
unutursun mu ! demeliyim ?
kimse yok artık kalbimi senin gibi okşayan
kimse yok artık senin yerini alabilicek
sonra bir sigara daha ..
kalbimde hiç kapanmıyacak bir yara gibisin
ne pansiyon , ne tampon kanamamı durdurabilicek olan
ne yapmam gerektiğini ve nereye gitmem gerektiğini bilmiyorum
sadece yeni bir güne uyanıp yanımda sen varmışcasına yaşamaya çalısıyorum
birlikte kahvaltı yapıyoruz, sonra atıyoruz kendimizi sokağa
dolaşıyoruz tüm kenti baştan sona
gülüyoruz olamdık yere olmadık durumlara
ağlıyorsun sol yanımda , gözlerime bakıp beni bırakma diyorsun
ama ben .. ama ben birden kendime geliyorum, sanki soğuk su dökülüyor tepemden
ve birden sen kayboluyorsun ..
tek kalansa kokun oluyor burnumda ..
en çok sevdiğin şarkı çalıyor sonra kulaklarımda .
ve eve dönüyorum yalnız başıma
bir sigara daha yakıp dinliyorum sessiz çığlıklarımı .
bağırmak istiyorum gırtlağım patlayana kadar
ama yapamıyorum ..
çünkü biliyorum sen artık burada olmayacaksın birdaha
yanıbaşımda olmayacaksın hiçbir gece
yanıbaşımda olmayacaksın birdaha hiç olmayacaksın yanımda ..
bununla yaşamayı öğrenmeye çalışıyorum her geçen gün
kendimi bulmaya çalışıyırum her gün batımında ..
ne zaman kapım çalsa içimde saçma bir ürperti kopuyor
oysa kapıdaki bazen kapıcı ..
bazense artık kendimi toparlamam gerektiğini söyleyen bir dost .
ama ben hiçbirşeye inanmıyorum artık
hiçbirşeye inanamıyorum sen gittikten sonra.
unuttuğun birşeyler var çünkü bu kalpte !
bir melek giriyor rüyalarıma bembeyaz
ama kanatları alevden .
bana doğru geliyor , diyorki her aşk kendini yaşar !
kendini ararsın herseferinde , kendini bulursun köşe başında
kendine içersin sebebsiz , kendine yaşarsın umutsuz!!
diyor.
ve birden kayboluyor ..
senin birzamanlar hayatımdan kaybolduğun gibi ..
gitmek çok kolay , ama kalmak ..
ama geride kalabilmek gerçekten kendinle yüzleşmeye benziyor
suçlayacak kimse olmuyor etrafında .
aylar yıllar geçiyor kendi suçsuz suçluluğunda ..
kaybolmak istiyorsun birden , zerreciklerine ayrılıp unutmak istiyorsun olanları .
kaçmak istiyorsun kendinden .. gitmek , uzaklaşmak .
olmuyor ne yapsanda , kussanda , tükürsende
atamıyorsun içinde ondan kalan sessiz gerçeği
olmuyor. . .
bana ne yaptın böyle çocuk ? bana bunu neden yaptın ?
artık ne görüyor , ne de duyuyorum ..
artık anlatamıyorum .. artık sırada ne olduğunu bilmiyorum ..
tek bildiğim artık inanamıyorum bir başkasına .
artık sevemiyorum .
23 Şubat 2012 Perşembe
pislikcesine
( her seferinde bana hissettirdiği , bu boktan dünyadaki
boktan işimi sanki hayatımın en önemli göreviymiş gibi düşünmesi , yada kendini
patrondan çok İngiltere prensesi sanması da bir ihtimal . )
her seferinde yapılması gerekeni bir başkasından duymak acı
veriyor insana
hele hayatının bir sinek kadar değersiz olduğuna kendini
inandırabilmek .!
arkamdan gelen kadının benimle aynı caddeye girmesi bile
beni gururlandırıyor.
ne tür bir pislik olduğum konusunda gerçekten hiçbir fikrim
yok
ne iyi bir iş ne güzel bir kadın ne doktora eğitimi ne de film
setlerim
ben bir pisliğim , tek hissedebildiğim bu
ama mutlu bir pislik bazen ..
uykusuz geceler , mesai saatine geç gitmek , bir
kaplumbağa sahibi olmak ,.. bunlar bir
pisliği mutlu edebilecek göreceli değişkenler sadece ..
bende tüm pislikler gibi berbat görünüyorum
gözlerin etrafındaki kalın mor çizgiler , trassız bir yüz ,
yara bere içinde eller
kokuşmuş bir koltuk altı , sanki hiç yok olmayacak gibi
sonsuzluğa çivilermiş gibi duran kırmızı göz kemerleri
terk edilmiş yıllar önce , kırık bir kalp , umutsuz cevapsız aramalar ..
ama hiç şikayetçi değilimdir bir pislik olmam dikkat çektiği
zaman .
yada elimde şarap şişesi varken Süpermen’iyimdir şehrin o
gece ..
kurtarılacak kadınlar , savunmasız çocuklar hatta bunun
karşılığı bedava şarap olarak bile ödenebilir bazense .. çünkü bir pisliksen
muhtemelen şehre o gece en tepeden bakarsın .. senden yüksekte ptt vericileri
yada baz istasyonları olmaz , sen en yukarda olursun .
tüm şehir ayaklarının altından akıp gider sen hava
boşluğunda süzülürken .
gerçek şu ki en berbat yan etki bir pislik olmakta şudur ;
ertesi sabaha hatırlayamayacağın bir sürü saçmalık
lanet bir baş ağrısı ..
eğer Süpermen olmayı başardıysan ismini bile bilmediğin bir
kadın yanıbaşında
gitmek zorunda olduğun boktan bir iş !
yada bakmak zorunda olduğun bir ders programı önemli dersler
için
eğer bir pisliksen şunu asla unutmamalısın ;
yanında ismini bilmediğin kadından bir bebek sahibi
olabilirsin , işte adamım eğer durum bu aşamaya kadar geldi ise muhtemelen o
şehirde o hayatta o yüzde o isimde sana ait olan şey sana sorulmadan
paylaşılmıştır !
pislikmiş gibilere !!!!!!
19 Şubat 2012 Pazar
çok çarpanlı 'kişilik ' denklemi
durgunumdur sessiz hiçliğimde
gülümsüyorum bi çok kez hiç olmadık yerde
şımarıyorum bazense birden
sanki cocukluk yıllarım muazzam geçmişçesine
koşuyorum gökyüzüne
çevirip başımı
sanki daha önce uçurtma uçurtmuşum gibi
ayna karşısına çıkmıyorum çoğu zaman
düzeltebilecek kepeksiz dalgalı saçlarım..!
olmamasından diyorum Salla sonrasında
oysa aşık oluyor her kadın bu saçma tavırlarıma
ya da bana aşık oldukları hissine kapılıyorum
değişimi hissediyorum
ama bu ne görüntü ne yeni bir gözlük yada gömlek
duygularım sanırım değişkenliklere maruz kalan
bu kadar güçsüz müyüm ?
kibirli birisi oluyorum , ama sadece söz konusu uyku olunca
kibir için tek nedenimin uyku olması saçma diyorum kendime
oysa ki kibirli olmak gerekmez mi ?
hayata en azından
yada heyecanlı hislere kapılmak ?
gereklimiydi bilinmez bir İstanbul ziyareti sırasında
bana kalabalıklar içinde yalnız hissediyorum kendimi diyor
bay S
bense o konuda ;
tamamen noksanım .
zor geliyor kare köklü yada çok çarpanlı matematik
boşvermişliğimin getirisi bana başarısızlık olarak dönüyor
hep
bazen ise mutluluk veriyor boşvermişliğim
bırak gitsin diyorum nasılsa boşvermişim
umursamaz oluyorum bir çok olaya
oysaki ruhumu yalnız bırakmak gibi bir şey bu
neden umursamaz olur ki insan ?
ruhuma gereken besini vermek için
umursamalısın diyorum yalnızlıgını , kibirlerini , aşklarını
, pişmanlıklarını…
oysa tek yapabildiğim ruhumun doğu
bedenimin ise batı yakasında olduguna inandırmak aklımı
çok değişkenli kişilik tahlili yaptırıyorum son beş yıldır
sonucu öğrenebilmek için her gün
başka bir psikiyatr kadının kapısındayım
açıyorum gözlerimi birden
ve uyandım
18 Şubat 2012 Cumartesi
kind regards to the Mr. Buddy Guy
George Buddy Guy hakkında kısaca bir şeyler söylemek gerekir
ise , 1936 doğumlu Amerika’ lı gitarist ve efsane Blues vokali , günümüze kadar
beş Grammy ödülü kazanmıştır. Guy , Chicago Blues unun en önemli
yorumcularından biri olarak kabul edilir . Jimi Hendrix , Eric Clapton , Steve
Ray Vaughan gibi efsane gitaristlere ilham kaynağı olmuştur.
Ülkemizde pek fazla dinleyici kitlesinin olmaması Chicago
Blues altyapısının ruhunun insanlar tarafından anlaşılamaması beni hayli üzüyor
maalesef. ülkemizde hakkında çok fazla bilgiye edinemeyeceğimiz yaşayan efsane
sanatçılardan birisidir .. 50 civarında albümü bulunmaktadır , ayrıca en iyi
100 gitarist listesine baktığınız zaman ismini yukarılarda görebilirsiniz ..
Elimden geldiğince şarkılarını çevirmeye çalışacağım , listeyi güncel tutmaya
da özen göstereceğim ..
1 ) Sweet Home Chıcaco
Hadi
ama
ahh
bebeğim gitmek istemiyor musun
hadi
ama
ah
hadi ama bebeğim gitmek istemiyor musun
her
zaman ki eski mekana dönmek istemiyor musun
tatlı
evimiz Chicaco' ya
( x
2 )
Güzel
, bir bir daha iki
altı
iki daha sekiz
hadi
bebeğim
hadi
ama bebeğim beni geciktirmek mi istiyorsun
gitmek
istemiyor musun
o
eski mekana dönmek
tatlı
evimiz Chicaco' ya
hadi
ama
ah
hadi ama bebeğim gitmek istemiyor musun
her
zaman ki eski mekana dönmek istemiyor musun
tatlı
evimiz Chicaco' ya
altı
üç daha dokuz bebeğim
dokuz
dokuz daha onsekiz
oraya
bak kardeş bebeğe doğru ve gör sende benim ne gördüğümü
ah
hadi ama bebeğim gitmek istemiyor musun
her
zaman ki eski mekana dönmek istemiyor musun
tatlı
evimiz Chicaco' ya
Hadi
ama
ahh
bebeğim gitmek istemiyor musun
hadi
ama
ah
hadi ama bebeğim gitmek istemiyor musun
her
zaman ki eski mekana dönmek istemiyor musun
tatlı
evimiz Chicaco' ya
çeviri; azem türel
2 ) First Time I Met The
Blues
Blues'la ilk tanıştığımda
Bilirsiniz , ormanda salınarak
yürürken
Evet blues ile ilk defa tanıştığım
da bebeğim
Ormandan aşşağıya salınarak yürürken
evet bay Blues , Senin tarafından
evimde durduruldum
ve Blues bana iyi davranmadın
Sana yalvarmalı mıyım
Blues beni katil etme
Evet sana yalvardığımı duymalımı
sayın Blues beni katil etme
bilirsin sayın Blues her sabah
benimleydin
sadece benden ne istediğini
bilmeliyim
ahh günaydın , günaydın sayın Blues
Bilmek istiyorum yakınlarda burada
napıyor olacaksın ?
ahh günaydın , günaydın sayın Blues
Merak ediyorum , meraklanıyorum da
yakında burada ne yapıyor olacaksın ?
Her sabah benimde olacaksın sayın
Blues
Her öğle ve gece vakti benimle
olacaksın sayın Blues
evet sn. Lenny Picket bayanlar &
baylar
Hadi LEN e koca bir el verelim
çeviri; azem türel
3 ) Mustang Sally
Mustang Sally sanırım sen Mustang '
ini yavaşlatmakta daha iyisin
Mustang Sally , bebeğim , sanırım
sen Mustang ini yavaşlatmakta daha iyisin
tüm kasabayı baştan aşşağı
koşuyordun ,
Sanırım koca ayaklarını yere
bastırmakta senden daha iyi olacağım , bebeğim , evet olacağım
( x
4 )
tüm yapmak istediğin gezintiye
çıkmak istemek Sally , gezinti Sally gezinti
bu erken sabahların birinde
gözlerindeki yaşları siliyor
olacaksın evet sileceksin
Sana 1965 model Vinntage Mustang
aldım
ve şimdi gelip bana diyorsun ki ,
kadın , hayır
sürmemi istemiyorsun
evet , bebeğim , Mustang Sally
sanırım Mustang ini yavaşlatmakta
daha iyisin , evet öylesin sevgilim , umarım daha iyi olursun
tüm şehrin etrafında turlayıp
koşturuyorsun
senin koca şişman ayaklarını yere
bastıracağım , evet Sally bebeğim , şimdi buraya bak
( x
4 )
tüm yapmak istediğin
gezintiye çıkmak istemek Sally , gezinti Sally gezinti
çeviri; azem türel
17 Şubat 2012 Cuma
güneyin hikayesi
unutulmaz çatı partilerine itafen
A- Abi nerdesin ?
T- Senin çatıdayım ..
A- Saat Kaç ?
T- Saat Kaç S ? ( S- gün ağardığına göre 6 felan heralde )
T- 6'ymış abi ..
A- Hepsini çektinizmi ?
T- Sana ayırdım kardeşim , zaten çok kötü durumdayız , Sen neredesin ?
A- Abi biz hala evdeyiz karı bırakmıyor ..
T- S.kicem ama gel artık. ( S- S.kicem ama gelsin artık . )
A-Tamam 10 dk ya yukardayım .. Bu arada herkez izinlimi bu gün ?
T- Ben işe gidicem saat 7 gibi , gel bir saat kadar takılalım ..
A-Gitme abi bu gün işe !
T-Tamam .
A- Sanki babanın otelinde çalısıyorsun çocuk ! ne kadar rahatsın .
T- Gitmiyorum gelde takılalım artık .
A- Tamam abi geliyorum.
özgürdük biz orada , şarap içer sessiz çığlıklar atardık . işe gitmezdik çekme yada çakma işlemleri varsa planda .. yada o kadar kötü durumda giderdim ki işe bazen , bir gün patronum bana , gençken bizde takılırdık ama abartmazdık çok fazla , içme demiyorum ama en azından biraz azalt . Dediğini hatırlıyorum . sevilen bir karakter oldum sanırım ben hep çalışmak zorunda kaldıgım işyerlerinde .. vardiya başlamasından ortalama 2 saat sonra kafam yerine gelirdi , ve feci bir baş ağrısı .. Vardiya bitimine son yarım saat kala akşam için planlar yapılmaya başlardı ..
A- Nerdesin ?
S- Evdeyim yatıyorum halen...
A- Tamam ben bir saat içinde gelicem muhtemelen hadi görüşmek üzere
S- Dur kapatma ! sigara al .
A-Para bıraktım masaya !
S- İnemem aşşağıya ...
A- Unutmassam alırım gelirken ..
S - Bu arada çatıda yatan iki kız var , tanıyormusun ?
A- Hayır. Neyse kapatmam lazım artık sıkıldım zaten bir an önce atayım kendimi dışarıya .
S -Jazz festivali varmış Aspendosta !
A -Gelince konuşuruz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)